İşte Brugge şehrinin en ikonik yapısı! Markt meydanına geldiğinizde Brugge Belfry Kulesi sizi tüm heybeti ile karşılayacak ve ister istemez gözünüz bu devasa kulenin en tepesine doğru çevrilecek. Çünkü bu kule tam 83 metre yükseklikte! Bu çan kulesinin inşası 1282 yılında başlamış ve sekizgen üst bölümün tepesi 1482 yılında tamamlanmış. Günümüzde kuleden tam 47 melodik çan sesi duyabiliyorsunuz. Şimdi söyleyeceğimi iyi dinleyin, Brugge’nin en iyi manzarasını görmek istiyorsanız kulenin en tepesine kadar tam 366 basamak tırmanmanız gerekiyor. 🙂
Ben şehre ilk gittiğimde elbette koşa koşa geldiğim ilk yer bu ikonik yapı olan Belfry kulesi idi. Girişte 10 eur gibi bir ücret ödüyorsunuz. İzdiham oluşmaması için içeriye her defasında belirli sayıda ziyaretçi alınıyor. Çünkü kulenin en tepesine tırmandıkça merdivenler tek bir kişinin bile zor geçeceği şekilde daralıyor. Ben ilk 200 basamağı güle oynaya çıktıktan sonra, 300’e yaklaşırken epey bir saydırmıştım tırmandığım basamaklara. 🙂 Buradan yazması kolay, ama çıkması epey zor. 🙂 Hele ki sonlara yaklaşmışsanız. Ama sağlık sorununuz yok ise pes etmeyin en tepeye çıkın çünkü göreceğiniz panoramik Brugge manzarası ayaklarınızın acısını tamamen hafifletecek! Ertesi gün ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim. 🙂 Zira ertesi sabah uyandığımda ayağımın acısından yere basamıyordum, hahahha. Olsun. Pes etmeyin, buna değer! 🙂
İpucu: Belfry’a erken gitmekte fayda var çünkü önünde uzun kuyruklar oluşabiliyor. İçeriye belirli sayıda ziyaretçi alındığı için de boş yere vakit kaybetmeniz olası. Kuleye tırmanmak için rahat kıyafetler tercih edin ve mideniz çok dolu iken tırmanmayı denemeyin. 🙂
Belfry’a tırmanırken, bazı katlarda kısa molalar verebilir ve kulenin tarihini, çanların çalışma sistemlerini anlatan detayları inceleyebilirsiniz. Tırmanırken çanları melodik şekilde çalarken yakından görme fırsatı yakalarsanız şanslısınız. Bunu deneyim etmek çok ilginç çünkü!
In Bruges filmini izleyen var mı? Beni Brugge şehrine ilk kez götüren şey bu Brugge manzaralı bu film olmuştu. Müthiş müzikler ve oyunculukların yanı sıra şehrin dar sokakları, tarihi Brugge binaları, kanalları ile görsel bir ziyafet sunuyor bu film. Son sahne ise işte şimdi anlattığım Belfry kulesinin içinde geçiyor. Şehri ziyaret etmeden önce havaya girmek için izleyin derim!
Belfry kulesinin geçmiş tarihini araştırdığımda, 1200’lerden itibaren birçok kez büyük bir yangına ve yıldırım çarpmasına maruz kaldığını öğrendim. Bu felaketler sonucu kule ve kulenin özellikle en üst bölümü çeşitli tarihi imge ve figürler kullanılarak üç kez yeniden inşa edilmiş. En son 1822 yılında kulenin en tepesine Neogotik mimari tarzında eklemeler yapılmış ve Belfry günümüzdeki görüntüsünü almış. 1800’lü yıllarda yaşamış dönemin ünlü bir Amerikan şairi olan Henry Wadsworth Longfellow binanın inişli çıkışlı geçmişini şöyle anlatır;
“Bruges pazar yerinde çan kulesi eski ve kahverengi duruyor; Üç kez tüketilen ve üç kez yeniden yapılan bina, yine de şehri izliyor.”
Brugge gezilecek yerle yazım için tıkla’!