Le Petit Quotidien’ın Türkiye’de de dört şubesi var. Suadiye, Kanyon, İstinye Park ve Buyaka’da. Ana şube ise Belçika’da. Belçika’da 7 tane şubesi var. Benim favorim ise Brüksel’de Galeries Royales Saint-Hubert pasajının içindeki restoran. Burada muhakkak kahvaltı edin! Menüde neler var ve fiyatlar ne o konuya birazdan geleceğim. Ama önce atmosferden bahsedeyim. Burası klasik bir kahvaltıcı değil. Zaten Brüksel’in o en ünlü pasajının içinde olmak buraya büyülü bir atmosfer katıyor başlı başına.
İçerideki masalar ve sandalyeler tamamen ahşap. Duvarlarda menülere dair yazılar ve resimler var. Masalarda çeşit çeşit reçeller ve marmelatlar, çeşit çeşit çikolata ve fıstık ezmeleri var. Bunları sipariş etmenize gerek yok, masaya oturduysanız dilediğiniz kadar yemekte serbestsiniz. 🙂
İçerisinin atmosferi evet çok sevimli ve sıcak ama bana kalırsa dışarıda oturun. Galeries Royales Saint-Hubert pasajının tadını her defasında Le Petit Quotidien’de kahvemi yudumlayarak çıkarıyorum. Düşünsenize mis gibi kokan ekmekler, tereyağı, marmelatlar, sıcacık kahveniz elinizde ve o büyülü pasajın mimarisini inceliyorsunuz, pasajdan işine gitmek için gelen geçen yerelleri seyrediyorsunuz. Bence müthiş. Ruhu dinleniyor insanın. 🙂
Kahvaltılarda vazgeçilmez lezzetimiz nedir bizim? Ekmek! Bu restoranın bana en çekici gelen yanı kesinlikle ekmekleri. Ekmek yaparken organik un ve doğal maya kullanılıyormuş burada. Kahvaltımı yaparken sohbet ettiğim aşçı bana “Bizim olayımız az zamanda az kaliteli çok ekmek pişirmek değil, bizim olayımız mayanın işini düzgün yapması için ona zaman tanımak, ekmeği aşkla ve yavaş yavaş sabırla pişirmek.” demişti. Pişirme sürecinde çok özenli davranılıyormuş yani. Ekmeğin aşırı lezzetli olmasının yanı sıra daha yüksek mineral ve vitamin içeriğine sahip ve daha düşük karbonhidratlı ekmekler yapmak için bir takım uygulamalar yapılıyormuş. İlginç! Eeee madem siz işinizi bu kadar aşkla yapıyorsunuz, ben de diyeti bozup o ekmekleri yerim tabi arkadaş! 🙂 Organik beyaz buğday ekmeği ve bagetler favorim kesinlikle! 🙂
Burada kahvaltı ediyorsam karbonhidratın hakkını veriyorum. 🙂 Bademli kruvasan ve fındıklı baget ekmeği efsane. Pain au chocolat adını verdikleri içi mis gibi Belçika çikolatası dolu hamur işini de kesinlikle tadın. Ben genelde Le Petit Quotidien’in klasik kahvaltısını sipariş ediyorum. İçi ekmek ve kruvasan dolu bir sepet, çeşit çeşit tereyağı, portakal suyu ve sıcacık bir kahve geliyor yanında. Evet portakal suyu ve kahve bir arada. Kahveler kocaman kaselerde servis ediliyor bayılıyorum. 🙂 Sosis, ricotta peyniri ve haşlanmış yumurta, granola ve parfeden oluşan seçenekler de mevcut. Tavuk jambon ve tütsülenmiş mozerallalı tartları da muhteşem. Dilerseniz çırpılmış yumurta veya omlet de hazırlatabiliyorsunuz. Bu arada çorbaları da denemenizde fayda var. 🙂 İnanılmaz lezzetli. Özellikle Brüksel lahanasından yapılan sebze çorbası!
Le Petit Quotidien’de yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz üzere öğle yemeği seçenekleri de var. Ama çok da beni ye diye bağırmıyor. Brüksel’de öğlen yenilecek daha güzel şeyler var. :)Ama kesinlikle burada kahvaltı edin. Bu arada organik meyve suları da çok lezzetli. Zencefilli limonlu olan harika.
