Letonya’nın soğuk ve gotik başkenti Riga! Şehri gezerken kendimi bazen Game of Thrones, bazen de Call of Cthulhu‘nun o puslu atmosferinde hissettim 🙂 Zamansız gotik kuleleri, binalarında dünyanın en görkemli Art Nouveau mimarisi, huzurlu ve yemyeşil Kronvalda ve Bastejkalna parkları, şehrin tam da içinden geçen Pilsetas kanalı, ortaçağdan fırlamış Rozena sokağı, eski püskü tarihi penceremden odama dolan sokak sanatçısının yerel müziği eşliğinde ruhumu dinlendirdiğim sevimli ve tarihi otel odam… Riga gezilecek yerler listesi yazımda hepsinden bahsettim. Dünyanın belki de en güzel old town meydanına sahip Riga’yı şimdiden özledim. 🙂
Riga Gezilecek Yerler
İçindekiler
1. Riga Dome Katedrali
Riga’nın ruhani kalbi dedikleri yer etkileyici Dome Katedrali! Farklı tarzların, gotik, Romanesk, Barok ve Art Nouveau mimarisinin uyumu harika… Öğle saatlerinde verilen, Avrupa’nın en eski ve büyük org konserini kaçırmayın. 🙂 Ben kiliseyi gezerken Widor Toccata eserine denk gelmiştim. Muhteşemdi!
2. Old Town Riga
Letonya’nın eski kent merkezi kesinlikle favorilerimden! Muhteşem kiliseleri, tarihi muhteşem kiremit renginde lonca evleri! Meydan Art Nouveau tarzı ile aşırı etkileyici, sakin ve huzur dolu! Avrupa’da Riga’nın eski kent merkezi old town listemde en üst sıralarda kesinlikle. Özellikle sabahın erken saatlerinde aşırı sakin ve huzurlu.
3. Kedi Evi
Riga Old Town’da bir binanın tepesinde neden iki kara kedi var? 🙂 Kimse net bilmiyor, ama konuşulan birçok efsane var. Hikayelerin çoğu bina sahibinin büyük lonca üyeleriyle ve Riga Belediye Meclisi üyeleriyle olan ilişkisini simgelediğini anlatıyor. Livu Meydanı’ndaki bu kedileri bulmak pek zor. Benden söylemesi! 🙂
4. Üç Biraderler Evi
Three Brothers, Old Town Riga’da birbirine bitişik inşa edilmiş üç ortaçağ evi. Efsaneye göre bir ailenin üç kardeşi tarafından yaptırılmış. En büyük kardeşin evinde eskiden imalat ve ticaret yapılırmış, ortanca ve en zengin kardeşin evi zamanının en modern binasıymış, en küçük kardeşin evi ise epey küçük ve darmış. İlginç! 🙂
5. Kara Kafalılar Evi
Blackhead House, yani Kara Kafalılar evi Riga’da sergi, konser ve diğer etkinliklerin yapıldığı bir yapı. Riga’nın eski kenti ve Letonya’nın en görkemli binalarından biri aynı zamanda. 1334 yılında Riga‘nın çeşitli kamu kuruluşlarının toplantı ve ziyafetleri için inşa edilmiş, 2. Dünya Savaşı‘ndaki bombalar tarafından tahrip olmuş ama 1999‘da tamamen yeniden yapılmış. Günümüzde burası bir turizm ofisi olarak kullanılıyor. Kara Kafalılar Evi’nin bulunduğu meydan ise bir harika! Bol pozlar! 🙂
6. Riga Özgürlük Heykeli
Riga merkez bölgesinden Vaļņu iela üzerinden yürüyerek 7 dakikada Letonya’nın bağımsızlık simgesi özgürlük heykeline ulaşabiliyorsunuz. Özgürlük heykellerinin minimalist mimarileri ve sade görüntüleri altında tarihe dair çok şey anlatmalarına bayılıyorum. Bu heykelde de 3 yıldız taşıyan bronz bir kadın göreceksiniz. Bu yıldızlar Kurzeme, Vidzeme ve Latgale eyaletlerini simgeliyorlar. Kimilerine göre de bu yıldızlar Estonya, Letonya ve Litvanya’yı temsil ediyormuş. Bu arada anıt, Letonya Kurtuluş Savaşı sırasında 1918-1920 öldürülen askerleri onurlandırmak için yapılmış. Anıtın üzerinde Tēvzemei ve Brīvībai yazılı. Bu kelimeler Vatan ve Özgürlük İçin anlamına geliyor.
7. Pilsetas Kanalı
Eski ve merkez Riga’yı birbirinden ayıran, yemyeşil Kronvalda ve Bastejkalna parklarının ortasından geçen, üzerinde sevimli köprüler bulunan Pilsetas kanalına sahip olduğu için Riga çok şanslı! 🙂 Bu kanal boyunca, elinizde mis gibi bir kahve, etrafınızda hoş bir sessizlik ve yemyeşil ağaçların kokusu eşliğinde yürüyüş yapabilir veya tekneler ile Pilsetas’ın tadını çıkarabilirsiniz. Mutlu gezmeler. 🙂
8. Bastejkalna Park
Pilsetas’ın içinden geçtiği ruhunuzu dinlendirecek bu parka muhakkak gidin çünkü şehir merkezine de epey yakın burası. Kanala karşı bir bankta güneşin tadını çıkarın, çiçek bahçeleri arasında gezinip, sevimli köprülerinde romantik pozlar çekin! 🙂 Bir Avrupa klasiği olan, köprüye aşk kilidi takma adetini de gerçekleştirin lütfen. 🙂 Hatta tekne turu ile parkın tadını uzaktan da çıkarabilirsiniz. Parkın içinde bir de 1991‘de Sovyet Birlikleri tarafından öldürülen kurbanlara adanmış bir anıt bulunuyor.
9. Kronvalda Park
Strēlnieku Bahçesi olarak da bilinen Kronvalda Park’a bayıldım ben! 🙂 Ortasından Pilsetas kanalının geçtiği bu park hem yazın hem de kışın çok keyifli. Pitoresk ve tarihi bir havası var. Parkın içinde birtakım sanat eserleri ve heykeller de bulunuyor. Farklı ağaç türleri görülmeye değer. Riga, kalabalığıyla bunaltan bir şehir olmasa da biraz kendiniz ile baş başa kalmak, yürüyüş yapıp oksijen depolamak için Kronvalda hoş bir yer. Özellikle göç mevsimine rast gelebilirseniz farklı türlerdeki kuşları yakından görebilirsiniz.
10. Rozena Sokağı
Rozena Sokağı’na Riga’nın eski kentinde kendimi o tarihi sokaklarda kaybederken rastlamıştım. Adımımı atmamla beraber çok hoşuma giden bir yer oldu benim için. Çünkü bence bu şirin cadde hakikaten gizli bir mücevher! 🙂 Sokağa daldığımda hava kararmıştı. Kendimi Call of Cthulhu oyununda hissettim bu dar sokaktan geçerken. 🙂 Oyunu oynayanlar o puslu atmosferi gözlerinde canlandırsın lütfen! 🙂 Bir elimde haritam vardı. Diğer elimi uzattığımda sokağın tam ortasında olmama rağmen duvara dokunabilmiştim çünkü bu sokak aşırı dar bir sokaktı! 🙂 Sokağın bir ucunda harika bir ortaçağ restoranı var, benim gibi sokaktan geçerken siz de adrenalin dolduysanız sokağa karşı oturun ve keyifle lezzetli bir şeyler yudumlayın! 🙂
11. Riga kahvelerini keşfet
Riga’da hiç uluslararası kahve zincirine rastlamadım! Çünkü burada her şey gibi kahve de yerel. 🙂 Yerel ve lezzetli kahvecilerden Vespa Garazh, Coffee Tower, Monte Kristo ve Miit favorim. Mutlu kahveler! 🙂
Detaylı Riga Gezi Rehberim için tıkla!