Plaza Mayor

Madrid’e adım atar atmaz ilk keşfetmek istediğim yer Plaza Mayor’du! Otelimi de zaten bu meydana yakın bir bölgede seçtiğimden dolayı bavullarımı otel odama bırakır bırakmaz, sırt çantama gerekli malzemelerimi (kahve, termos, su, gezi notlarım, haritalarım…) doldurarak kendimi bu meydana atıverdim. Plaza Mayor turistler ve yerli halk arasında da epey popüler olan bir kent meydanı. Karşınıza çıkacak bina o kadar görkemli ki, renk ve mimarisinden gözlerinizi alamayacağınızın garantisini şimdiden size veriyorum. 🙂 Çok yüksek olmayan ama meydana bakan tam 237 balkona sahip binalar hakikaten beni büyüledi. Ama tabi ben ilk ne yaptım, klasik bir Çiğdem Ceylan hareketi olan şehrin en ünlü meydanlarında yere çökme adetimi burada da sürdürdüm. Arkama binayı aldım, yere çöktüm ve hatıra pozu verdim. 🙂

Şimdi birkaç dekor bilgi paylaşayım sizlerle. 🙂 Plaza Mayor’un adı aslında önce Plaza del Arrabal olarak adlandırılmış ama Plaza Mayor olarak değiştirilmiş. Meydana toplam dokuz giriş yolu var. Meydanın tam ortasında da, 1616’da Juan Cristóbal González, Jean Boulogne ve Pietro Tacca tarafından yapılan Kral III. Philips’in bronz bir heykeli bulunuyor. Plaza Mayor’ın kuzey tarafında ise belediye binasını görüyor olacaksınız. Bu arada, La Casa de la Panadería yani belediye binasının en üst kısmında bir İspanyol arması gözünüze çarpabilir. Benim çarpmıştı. 🙂 Ne olduğunu merak ederken sohbet ettiğim bir İspanyol o armaların İspanyol kraliyet silahlarını temsil ettiğini söylemişti. Güzel bilgiler. 🙂

Şehirlerin bu eski meydanlarını gezmeyi çok seviyorum ve buralarda vakit geçirirken kafamda bu meydanların ilk kurulduğu tarihteki halini hayal etmeye çalışıyorum. 🙂 Bunun için de ziyaretimden önce meydanların tarihlerine dair ufak çaplı araştırmalar yapıyorum. Plaza Mayor’un kökeni taaa 1500’lere kadar dayanıyormuş ve  günümüzdeki son halini 1700’lerin sonunda mimar Juan de Villanueva tarafından almış. Avrupa’da birçok meydan gibi Plaza Mayor da çoğunlukla pazar yeri olarak kullanılmış eski tarihte. Aslında insanlar günümüzde de bu meydanlarda hala eski gelenekleri sürdürüyorlar. Ziyaretlerimde birçok kez bu tarihi meydanlarda kurulan pazarlara veya aralık ayında kurulan Christmas Market’lere denk geldim. Plaza Mayor, futbol maçları, boğa güreşi gibi etkinliklere de tanıklık etmiş eski tarihlerde! İdamların da gerçekleştirildiği yermiş ayrıca.

Plaza Mayor’a ulaşım çok basit çünkü bu meydan epey merkezi! Bir başka ünlü meydan Puerta del Sol’dan yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz. Meydanın çevresinde birçok güzel kafe var. Birine oturun ve kendinize güzel bir kalamarlı sandviç hediye edin. 🙂 Ben öyle yapmıştım çünkü hahaha. Tavsiye ederim. Mutlu gezmeler…

Madrid yeme içme rehberim için tıkla!

Madrid kraliyet sarayı yazım için tıkla!