İlk Kez Yurt Dışına Seyahat Edenlerin En Çok Yaptıkları Hatalar

1. Tüm Gardrobu Bavula Doldurmak

Seyahat etmeye ilk başladığımda kışın birkaç farklı çeşit mont, kazak, bot, çizme, yazın ise alakalı alakasız türlü türlü çantalar, şapkalar, elbiseler ve tişörtler götürürdüm yanımda. Sonuç neydi? Çekmek zorunda kaldığım ve beni çok yavaşlatan koca hantal bir bavul! İlk kez seyahate çıkıyorsanız, hevesle çok fazla şey yanınızda götürmek isteyebilirsiniz. Ama bunu yapmayın. Bavulumu hazırlarken, seyahatim esnasında hangi gün ne giyeceğimi ve seçtiğim kıyafetim ile hangi aksesuarı ve ayakkabıyı kullanacağımı tasarlıyorum ben artık. Yani 15 günlük bir seyahat bile olsa, her bir günümün kombini bellidir benim. 🙂 Siz de böyle yapın ve böylece gereksiz bir ton şeyi boş yere yanınızda götürmekten kurtulun. Tabi ki yedek olarak çorap, iç çamaşırı ve fazladan birkaç parça kıyafet götürmelisiniz. Ben çoğu zaman onu da yapmıyorum. Avrupa’da Türkiye’de de şubeleri olan bazı mağazaların fiyatları buraya göre bir tık daha ucuz. İhtiyacım olduğunda buralardan alışveriş yapıyorum.

Eğer birkaç yıldızlı bir otelde konaklayacaksanız banyolarda şampuan, saç kremi ve saç kurutma makinesi muhtemelen olacaktır. Boşuna ağırlık yapmayın. Ve çok gereksiz bulduğum bir konu da, buradan oralara atıştırmalık kraker ve konserve tarzı yiyecek taşımak. Vuh! 🙂 Hakikaten sinir oluyorum. 🙂 Ben gittiğim şehirlerdeki süpermarketleri de muhakkak araştırırım ve Google Maps’e kaydederim. Siz de öyle yapın. Bu süpermarketlerden veya çoğu mini marketten ucuz atıştırmak temin edebilirsiniz. Boşuna o kadar yükü bavulunuzda taşımayın.

2. Tüm Seyahatinizi Turlar Üzerinden Planlamak

Seyahat turları çok pratik gözükse de ben seyahatimin her organizasyonunu (uçak bileti, konaklama ve gezilecek yerler, yeme-içme) kendim yapmayı severim. Seyahat etmeye yeni başlayan biriyseniz elbette bu turlardan yararlanabilirsiniz. Ama buralara ödediğiniz paralar, gideceğiniz şehirdeki bazı şehir içi turları veya aktiviteleri, ziyaretleri kapsamıyor olabilir. Örneğin tren veya metro ile çok cüzi bir miktara gidebileceğiniz lokasyonlara, 100 eur gibi abartı ve ekstra bir bedel ödemeniz olası. Tabi şunu da unutmayın tura ödeyeceğiniz bu ektra paralar muhtemelen Türkçe rehberlik hizmetlerini de kapsıyor olacak. Ben internetten önceden araştırmamı yaparak rehbersiz gezmeyi daha çok seviyorum. 🙂 Satın aldığınız turun hangi hizmetleri kapsadığına dikkat edin. Uzun süreli bir seyahat düşünüyorsanız sadece uçak bileti ve konaklama için bu turları satın almak ve şehirde kafanıza göre takılmak da avantaj sağlayabiliyor. Tüm opsiyonları kıyaslayın derim.

3. Yanlış Partner İle Seyahat Etmek

Kendinize bir seyahat partneri bulun ve onu bırakmayın, hep onunla seyahat edin. 🙂 Sevgiliniz, kankanız, eşiniz, kardeşiniz, anneniz… aslında neyiniz olduğu çok da önemli değil, önemli olan beraber keyif alıyor olabilmeniz. Seyahat etmeye ilk başladığımda kalabalık arkadaş gruplarıyla seyahat etmeye heves ederdim. Ama yok, şuan asla. 🙂 Herkesin seyahetten beklentisi, tarzı, hızı ve o anki psikolojisi farklı oluyor. Uğraşamam. 🙂 Ortak noktada buluşmakta güçlük çekebiliyorum bazen ben. İlk cümlemde latife ettim, önerdiğim şey sadece tek veya tek bir kişi ile seyahat etmeniz değil tabi, sayı önemli değil, önemli olan aynı şeylerden keyif alabildiğiniz yakınlarınız ile bunu yapıyor olmanız. 🙂 Bu şekilde seyahatten aldığınız keyif dozu muhakkak artacaktır emin olun. 🙂

4. Gittiğiniz Yerde Cok Fazla Alışveriş Yapmak

Her zaman söylerim, nakit candır. 🙂 Bu başlık ile benim ceremesini en çok çektiğim konulardan birine geldik hahaha. Bir kere hiç unutmuyorum, Belçika’ya limiti aşırı yüksek bir kredi kartı ile gittim. Koca bir tekerlekli bavulla gitmiştim zaten düşünün. Ne varsa satın alıp doldurmuştum içine. 🙂 Gereksiz birçok eşya ve hediyelerle o kadar doldu ki içi, mevcut bazı kıyafetlerimi otelde çöpe atmak zorunda kaldım, o da yetmedi ilave yeni bir tekerlekli bavul almıştım. Havaalanında 2 bavulu aynı anda çekmeye çalışmak… Ne gereksiz bir davranış yaw! Tabi İstanbul’a döndüm, kredi kartı harcamamı görünce minik çaplı bir şok ile karşı karşıya kalmıştım. 🙂 Kredi kartı tehlikeli, kendinizi kaybetmeyin ve hesabınızı bilin. Evet farklı bir ülke ve kültürdesiniz, birçok şeyi satın almayı istemek gayet doğal bir duygu. Ama önceden günlük bir bütçe hesabı yapın ve buna uymaya gayret edin. Gereksiz şeyler satın alarak yurda dönmeyin. Benim aldıklarımın hepsi gerekliydi gerçi o ayrı hahahahahaha. 🙂

5. Yeterince Nakit veya Kredi Kartı Bulundurmamak

Yukarıda nakitçi olduğumu söylemiştim. Ama kredi kartlarımda hep yanımdadır. Seyahatlerde özellikle bazı ülkelerde şehir içi ulaşımlarda sadece kredi kartı ile bilet satın alabiliyorsunuz. Keza Kuzey Avrupa ülkelerinde havaalanında veya tren istasyonlarındaki kilitli dolaplarda veya tuvaletlerde bile -sadece- kredi kartı geçiyordu. 🙂 Yani kredi kartına ihtiyacınız muhakkak olacaktır! Bu arada Türk paramı havaalanlarında ya da AVM’lerdeki döviz bürolarında bozdurmayı tercih etmem. Muhakkak zarar ediyorsunuz çünkü. Tüm seyahatinizi kredi kartı üzerinden yönetmek de bir tercih ama tavsiye etmediğim bir yöntem. Yurt dışında iken kartınızdan yaptığınız harcamalar, hele ki hafta sonu ise TL/Döviz kuru bankalar tarafından çok yüksek olarak belirlenmiş kur üzerinden işliyor.  Yanınızda yeteri miktarda hem nakit, hem de bir kredi kartınız olsun. Harcamaları bölüştürün.

6. Olumsuz Durumlarda Panik Yapmak

Seyahat ederken herhangi bir şey ile ilgili panik yapmak için teyakkuzda beklemeyin. Ülkeye ilk kez gireceksiniz, pasaport polisi size birçok soru soruyor olabilir, otelinize sizi götürecek trenin peronunu bulamıyor, otele ulaştığınızda resepsiyon rezervasyonunuzu göremiyor veya son anda uçağınız iptal olmuş olabilir. Allah korusun herhangi bir eşyanızı, paranızı veya pasaportunuzu kaybedebilirsiniz. Burada önemli püf noktası, böyle durumlarda panik yapmamak ve çıldırmamak. Sakin olun. Her şeyin bir çözümü var unutmayın. Oralarda kalacak değilsiniz, bahsettiğim durumlarda kimse sizi alıkoymayacak, rahat olun.

7. Her şeyi Yapmaya Calışmak

İlk seyahat etmeye başlanıldığında yapılan en büyük hatalardan biri hiç planlama yapmadan yola çıkmak ve şehre dair okunan veya duyulan her aktiviteyi yapmaya çalışıp, her lokasyonu görmeye uğraşmak. Bir şehirde kısıtlı zamanınız var ise bunu yapmayın. Zamanı doğru ve verimli planlamak önemli. Her yeri görmeye çalışmak ile geçecek boşa zamanınızı, birkaç lokasyonu çok keyif alarak ve verimli gezmeyi tercih edin. Çok beğendiğiniz şehir ve ülkelere tekrar tekrar gitmekten bence çekinmeyin. Ben öyle yapıyorum çok da keyif alıyorum. 🙂

8. Seyahatten Önce Bütçeyi Hesaplamamak

Bütçeyi hiç hesaplamakan yollara düşmek dönüşte sizi büyük zararlara uğratabilir. Planlı olmak önemli. Bu arada seyahat etmek için zengin olmam gerekir klişesini kafanızdan hemen atın. Her seyahat edenin banka hesabında milyon dolarlar yok, bilginiz olsun.: )Düşük bütçeler ile de seyahat etmek gayet mümkün. Seyahate bütçe oluşturmak için bazı şeylerden feragat edin. Sigara veya içki kullanmayı, her gün havalı ve pahalı kahveler içmeyi bırakabilirsiniz örneğin. Her akşam dışarıdan yemek söylemek veya sinemaya gitmek, her iş çıkışı pahalı bir kafede takılmak yerine evinizde sosyalleşin. Hafta sonları arkadaşlarınızla bir mekanda eğlenmek yerine evinizde partiler yapın. 🙂 Bunlar hiç aklınıza gelmeyen küçük şeyler belki ama hesapladığınızda yıllık ciddi paralara tekabül ediyor. Unutmayın seyahate güdülenirseniz, normal hayatınızda yaptığınız her harcamayı artık seyahat bütçenize göre planlar hale geliyorsunuz.

Seyahate çıkmadan önce de muhakkak seyahat bütçenizi baştan oluşturun. Uçak bileti, konaklayacağınız otel fiyatını hesaplayın. Günlük ortalama ne kadar harcama yapacağınızı tasarlayın. Seyahat ederken harcadığınız bütçeye hakim olmanız ve yaptığınız bilinçli harcama şekli size büyük tasarruf sağlar.

9. Konaklamaya Aşırı Para Vermek

Ben de ilk seyahatlerimde konaklayacağım otellerin bol bol yıldıza sahip olmasına, bana sunduğu hizmetlerin on numara beş yıldız olmasına özen gösterirdim. 🙂 King Size oda talep ederdim örneğin, veya sabah öğle akşam öğünlerinin dahil olduğu odalar tutar, uçak ile seyahat etsem de ücretsiz park alanı olan otelleri tercih ederdim. Sokağa atılan onca paraya gerek yok bence. Konaklamadan ne bekliyorsunuz onu belirleyin önce. Türkiye Akdeniz ve Ege’deki otellerimizde her şey dahil konaklayacaksanız ve otelden dışarı hiç çıkmayacaksanız herşey dahil hizmet talep etmeniz çok mantıklı ama Avrupa’da bir otelde konaklayıp, gün içinde şehri keşfedecekseniz, öğle ve akşam yemeği seçeneğini eleyin örneğin. Her bir artı hizmet, otellerde artı para demektir. Unutmayın. Bu arada ortak banyolu oteller de tercih edebilirsiniz. Hizmet kalitesi çok yüksek ama fiyatlar ise uygun olabiliyor. Detaylı ucuz konaklama yazım için tıklayın.

10. Negatif Olmak

Seyahatlerime ilk başladığımda kalabalık gruplar ile de gezdiğim oldu demiştim. Seyahat partnerlerimden duyduğum bazı olumsuz cümleleri paylaşıyorum;

  • Ne var ki burada da bu kadar övüyorlar burayı?
  • Yürü yürü taş duvar bina vallahi, başka da hiçbir şey yok.
  • Aç kaldık ya, damağıma uygun hiçbir şey yiyemedim burada.
  • Bir daha buraya geleceğimi sanmıyorum.
  • Otele gidip yatacağım, çok yoruldum.
  • Bu müzeye girmeyelim ya ne gerek var.

Vs.. Örnekler çoğaltılabilir. Unutmayın, doğduğunuz ve yaşadığınız bir ülkede değilsiniz, yurt dışındasınız. Alışkın olmadığınız birçok damak tadı veya gelenek ile karşılaşacak, şehrin tarihini ve yapılarını ilk kez tecrübe ediyor olacaksınız. Ve sayılı gününüz var. Geri döneceksiniz. Bazı şeyleri yadırgamanız olası tabi ama şikayet etmek veya söylenmek yerine farklı bir kültürün tadını çıkarın. Ne siz negatif olun ne de negatif insanları seyahatinize dahil edin. Benden söylemesi. 🙂

Haydi ruhunuzu yollara bırakın!

Yorum yapın